ROCK BİR YAŞAM TARZIDIR TIKLAYIN VE BU YAŞAM TARZINA SİZ DE KATILIN
 
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ziyaretşi defteri
  KURT COBAIN ÖLÜM TEORİLERİ
  NİRVANA ŞARKI SÖZLERİ
  KURT COBAIN HAKKINDA HERŞEY
  NİRVANA ALBÜMLERİ
  NIRVANA RESİMLERİ
  METALLICA
  SEPULTURA
  DİSTURBED
  KORN
  CHİLDREN OF BODOM
  EVANESCENCE
  MANOWAR
  AEROSMİTH
  LED ZEPPELİN
  LİNKİN PARK
  P.O.D
  MEGADETH
  BON JOVI
  SENTENCED
  BLACK SABBATH
  OZZY OSBOURNE
  DEEP PURPLE
  IRON MAIDEN
  BEATLES
  PENTEGRAM
  HALUK LEVENT
  ŞEBNEM FERAH
  ÖZLEM TEKİN
  HAYKO CEPKİN
  MAVİ SAKAL
  Rock müzik adına...
  Nirvana play list
  EMRE AYDIN
  TV SEYRET

Get your Halloween clock

Free Cursors
ROCK BİR YAŞAM TARZIDIR TIKLAYIN VE BU YAŞAM TARZINA SİZDE KATILIN
<
hayir.tr.gg
KURT COBAIN HAKKINDA HERŞEY

Kurt Cobain : Sönüp Gitmektense Kül Olmayı Tercih Eden Adam

Kurt Donald Cobain (1967 - 1994)

Yıl 1990’ların başı… 3 genç kurdukları Nirvana isimli grupla çıkış arayışındayken bağlı bulundukları Sub Pop plak şirketinden kazık yiyip ortada kalmıştır. Grubun vokalisti Kurt Cobain yeni bir plak şirketi bulma çabasındadır.

BÖLÜM 1

13 Temmuz 1990, Aberdeen: Kamyonette sabahlanan günler…
Bir kamyonetle oradan oraya gezinen ve göçebe hayatı yaşayan grubun henüz bir menejeri ya da bir yol göstereni olmadığı için onları yöneten tek şey grubun agresif solisti Kurt Cobain’in hazırladığı yapılması gerekenler listesidir. “Gece kamyonetin kapılarını kilitleyin” gibi güvenlik önlemleri dışında yapılması gerekenler, ihtiyaçlar, hatta yakın zamanda sahip olunması gerekenler bile sırasıyla not edilmiştir. Kurt Cobain’in meşhur listeleri grup arkadaşları tarafından takıntı olarak düşünülüp dalga geçilmesine neden olsa bile gerçekte grubun bu şaşkın döneminde oldukça faydalı olmuştur. Ne de olsa Nirvana denen şey henüz kafası karışık bir grup gençtir. Nereden gelip nereye gittiklerinin farkında olmayan, ciddi meseleleri düşünmek yerine eğlenmeyi tercih eden ve kendini rüzgara bırakan üç genç… Kontrole ihtiyaçları olduğu kesindir ancak bu durumda ipler elinde tutanın Cobain olması oldukça ilginçtir çünkü otoriteden n uzak olan O’dur.

Punk Rock’a İnanç

Benzin almak için tişörtlerini sattıkları dönemi çoktan geride bırakan grup hayatlarının devrimini yaşayacakları yaza başlamıştır.
Nevermind, içten içe arzuladıkları ama hayalini kurmayı bile düşünemeyecekleri bir başarıya ulaşacaktır. Cobain’in bugüne dek günlüklerine not ettiği müzik devrimi olmak üzeredir ve bu devrimin ana karakteri de kendisidir. O, punk rock’un müzik dünyasını ele geçireceğini daha ergenlik dönemindeyken bilse bile bu devrimin John Lennon ile başladığını fakat ölümüyle yarım kaldığını düşünür. Oysa Nevermind albümü 672 günde sadece onların hayatını değil, müzik dünyasını da geri dönülmez biçimde değiştirir. Cobain’in bunu henüz bilmese de artık dünya çapında bir şöhret olacaktır. Onun tek istediği, biraz para, biraz kadın ve bolca müziktir.

Nirvana hikayesine gerçekçi bakıldığında aslında her şeyin Dave Grohl’un gruba katılmasıyla başladığı görülür. Cobain müzik kariyerinin amatör ya da profesyonel dönemlerinde yaratıcı beyin olmuştur ama yalnızca Grohl’un katılımıyla sağladığı Nirvana projesinden tatmin olmuştur.

Popülaritesinin doruk noktasında yaptığı röportajlardan birinde “hayatımın en keyif aldığım dönemi Nevermind’ı piyasaya sürmeden hemen önceki dönemiydi” diyen Cobain, şöhretin ağırlığına yenilmese bu memnuniyet sürer miydi bilinmez ancak müzikal hayatı boyunca en mutlu olduğu grup arkadaşları Dave Grohl ve Chris Novoselic oldu. Müzik tarihine bakıldığında bugün bile üzerinde konuştuğumuz grubun 1992 Reading Festivali sonrası uyuşturucunun, anlaşmazlıkların ve Courtney Love’ın baş gösterdiği günlerdir. Nevermin’ın Çıkış tarihinin üzerinden 16 yıl geçtikten sonra bile Nirvana’nın trajediyle sona eren, ancak başarısını tarihe kazıyan bir efsane olduğunu biliyoruz.

29 Ekim 1990, Olympia/Washngton: Dave Grohl kapıdan girer…
Dave Grohl, yanındaki eşyalara şöyle bir bakar. Henüz 21 yaşında olan genç müzisyen uzun süredir hardcore gruplarda çalmaktadır. Bugüne kadar yaptığı müzikle çok da mutlu olmamıştır. Cobain ise son derece maço ve vahşi bulduğu hardcore müzik tarzını sanat kategorisinde görmemektedir. Grohl da aynı sebeplerden “Scream” ve “Bramage” gibi gruplardan sonra punk rock denemek ister. Halihazırda çaldığı grupla İngiltere turnesinden henüz dönen Grohl, yeni kararlar alarak Nirvana’ya geçiş yapar ve Kurt-Chris ikilisinin yanına taşınır. Hardcore müzik döneminde ucuz yemek, ucuz yatak mantığıyla oradan oraya gezinen müzisyen, Nirvana’ya gelirken hayatında bir şeylerin değişeceğine dair umutlar taşımaktadır. Ancak yeni grup arkadaşlarının yanına geldiği ilk günle beraber hayalleri yerle bir olur. Yeni evi;114, North Pear Street adresinde üç odalı bir dairedir. O dönemde punk müzikle ilgilenen hiçbir gencin malikaneye ya da temiz bir eve sahip olmayacağı kolaylıkla tahmin edilebilir ancak boş bir buzdolabı, mutfak tezgahını doldurmuş kirli bulaşıklar, pis bir koku ve Cobain’in düzensiz ev hayatı O’nu oldukça korkutur. Üstelik bu pis kokunun nedeni de Cobain’in kaplumbağalarının bulunduğu uzun süredir temizlenmemiş akvaryumdan gelmektedir. Cobain her ne kadar hayvanları çok sevdiğini söylese de sorumlulukları konusunda çok da hassas olamamıştır. Keza evin diğer bölümlerinde de birbirinden hazin görüntüler olduğunu söylemek hiç de abartı olmaz.

Hayatının belli dönemlerinde bağımlı olduğunu düşündüğünü ve bundan rahatsızlık duyduğu kırık bir televizyon, ufak bir koltuk, uçak tuvaletlerinden daha büyük olmayan bir banyo, siyaha boyanmış bir yatak odası (Cobain’in yatak odası) ve bu görüntüyü biraz olsun anlamlandıran sapasağlam bir müzik seti ve binlerce albüm..

Depresif Cobain, Grohl’u yıldırır

“Tam bir harabe” der Grohl ev için ki bu ilk karşılaşmalarıdır. Grohl’un 21 yaş hayallerine, hayat felsefesine ve bugüne dek nerede yatıp kalktığına bakıldığında böylesine bir dağınıklık ve pislik içerisinde yaşamaya tahammül edilebileceği düşünülebilir. Ancak Grohl’un hazırlıksız yakalandığı ve kaldıramadığı başka bir nokta vardır ki o da Cobain’in karanlık ve depresif hayatıdır. Cobain’in saatlerce oturup boş boş tavanı izlemesine ve kimse ona bir şey sormadıkça ağzından tek kelime çıkmamasına Grohl bir türlü alışamaz. Yıllardır Kurt’ün en yakın arkadaşı olan Chris Noveselic, bu durumu öylesine kabullenmiştir ki garipsenecek bir şey olmadığını düşünür ancak Grohl, genç Cobain ile tanıştıkları şlk zamanlarda bu depresif adama tahammül edemez.

Grohl, “Sabah yedide yatağa gider, öğleden sonra 4 gibi uyanırdık. Böylece hiçbir şekilde güneş ışığı göremezdik” dediği bu dönem için hayatının en depresif dönemi olduğunu söyler. “Chris tam bir parti insanıydı ancak Kurt kendini her şeye kapatmıştı” dediği arkadaşlarını ancak taşındıktan sonra zamanla tanımaya başlayan yeni üye, bir süre sonra iki genç adamın karşısına geçip “yeter artık, bu çok depresif” diye haykırır. Bu haykırış işe yarar mı diye sorarsanız tabi ki hayır!

Kasım 1990, Olympia/Washington: “Kurtarın bizi bu plak şirketinden” Albüm piyasaya çıkmadan bir ay öncesinde Nirvana, çok önemli ili işe imza atar. Önce Sup Pop Records’tan ayrılıp Gold Mountain ile masaya otururlar. Müzikleri artık küçük barlarda ya da izbe stüdyolarda sıkışıp kalmayacaktır. Üstelik ilk kez Cobain’in Nirvana’yı ve yaptıkları müziği anlatmak için sayfalar dolusu yazmasına, basın bültenleri ve demo kasetleri dağıtmasına gerek olmayacaktır. Bu ilk imza sonrası müzik piyasasının dev avcıları artık onların peşindedir. Böylece altı ay içinde her şey değişmeye başlar. En sonunda kendilerini müzik piyasasının o dönemde en büyük şirketlerden biri olan Geffen Records bünyesinde bulurlar ve Cobain, Novoselic ya da Grohl, kariyerlerini bir plana oturtmasalar ve bilinçli bir yükselme grafiği çizmeseler de bir şekilde kontrol ellerinden çıkar.

Cobain, Black Flag ve Flipper adlu punk gruplara hayranlığını anlattığı bir radyo programında daha güçlü bir plak şirketine bakındıklarını söylemiştir zaten. Uzun süredir “Bleach” albümleri için iyi bir promosyon yapılmadığından yakınan Cobain, Seattle’dan çıkma bütün punk gruplarının resmi markası haline gelen Sub Pop’la ipleri koparmasını tavsiye etmektedir. Faith No More ve Jane’s Addiction gibi grupların da en sağlam güvenlik noktası olan yeni avukatları Alan Mintz’i de arkalarına aldıktan sonra Cobain’in ağzından çıkan tek söz vardır: “Bizi bu plak şirketinden kurtarın.”

Boş zamanların ve alkolün rutine döndüğü anlar
Geffen anlaşması, 1991 ilkbaharına kadar netliğe kavuşamaz. Bu yüzden de üç kafadar bir türlü karanlık ruh hallerinin dışına çıkamaz. Grohl başta bu durumdan şikayetçi olsa da artık kendisi de karşı konulmaz bir şekilde depresif ruh haline bürünmüştür. Provaları alkol ve boş boş geçirilen zamanlar günlük rutinleri haline gelir. Cobain her zamanki gibi kamyonetin koltuğunda tek kelime bile etmeden oturmaya başlamıştır. Yaptığı müziğin onun özgürlüğü olduğunu savunan genç müzisyen umudunu kaybetmektedir.

Ünü bütün dünyayı ele geçirdiğinde bile “istediğim son şey şöhret” diyen genç adamın tek dileği yaptığı müziği kabul ettirmektir ancak bu şartlarda bu pek de mümkün görünmez. Cobain ve arkadaşları, Seattle sınırlarını aşamayacak bir müzik yaptıklarına inanmaya başlar. Cobain’in bu bezgin ve sıkıntılı ruh halinin bir başka nedeni daha vardır. Kısa süreli bir birliktelik yaşadığı ancak hayatındaki en önemli isimlerden biri olan Tobi Vail’le ayrılığı kendisini çok ağır bir depresyona sokmuştur Şu sıralar Spiders and the Webs adlı grupta söyleyen Vail, o günlerde Bikini Kill adlı punk grubunda davul çalmaktadır.Sert ve feminist söylemleriyle dikkat çeken grup o yıllarda Riot Grrrl adlı feminist punk akımının önde gelen isimlerinden birisidir. Çok uzun süreli olmasa da bu ilişki Cobain’in hayatında önemli bir yere sahiptir. Nevermind için şarkı yaptığı dönemde biten ilişki sonrasında Cobain, “Aneursym” adlı şarkının sözlerinde de “seni öyle çok seviyorum ki bu durum beni hasta ediyor” demiştir.

2005 yılında yapılan bir röportajda “üstünden çok zaman geçti, o yüzden bırakın bende kalsın” demesi haricinde bu ilişki hakkında hiç yorum yapmayan Vail, o günlerde uzun süreli bir ilişki tereddütleri olan bir kızdır. Cobain ise şiddetle bu ilişkinin sürmesini ister. Teknik olarak ilişkiyi kimin sonlandırdığı kesin olarak bilinmese de bilinen bir şey vardı o da Cobain’in derin bir ayrılık acısı çektiği…

Grohl, yıllar sonra bu ilişki için “Tobi, onun tanıdığı kimseye benzemiyordu ama bunun onun için çok fazla olduğunu baştan beri biliyorduk. Tobi’ye inanılmaz aşıktı” diyor. Ayrılık sonrası Cobain depresif ve karanlık dünyasına tekrar döner fakat bu sefer kendine zarar vermeye başlar. Hiçbir şey yemeden yaşayan, ara sıra kusmaya başlayan genç adamın arkadaşları onun kusma hastalığına yakalandığını düşünür. Her şekilde onu olumsuz etkileyen bu ayrılık hayatında tek bir şeye olumlu etki yapmıştır. Şarkı yazma süreci birdenbire hızlanır. Yıllar sonra bakıldığında, 2000’lerin powerpop/punk sanatçısı Tobi Vail’in etkisi “Nevermind” şarkı sözlerinde açıkça fark edilir. En önemlisi de 90’lar müziğine damgasını vuran en önemli şarkılardan biri olan “Smells Like Teen Spirit” in Vail ile olan ilişkisi. Teen Spirit marka deodorant kullanan Vail’in grup arkadaşı Kathleen Hana, bir gün spreyle evinin duvarlarına “Kurt Smells Like Teen Spirit” (Kurt, “Teen Spirit” gibi kokuyor) yazar. O günlerde “yapışkan aşık” diye dalga geçilen Cobain, sonrasında bunu Nirvana’nın en büyük çıkışını sağladığı hiti haline getirir.

17 Nisan 1991, Seattle Ok Hotel: Geffen’le anlaşma ve yeni umutlar 1988 doğumlu Punk grubu Fitz of Depression ve dönemin feminist sesi Bikini Kill altında sahneye çıkan Nirvana, ilk kez canlı canlı “Smells Like Teen Spirit’i söyler. Sub Pop Records’dan Jonathan Poneman, o gün hayretler içerisinde kaldığını yıllar sonra itiraf eder. Böylelikle Nirvana bir şeyi daha kanıtlamıştır. Grohl’un gruba katılımı ile birlikte grup istediği ruhu yakalamayı ve kişisel acılarını bile avantaja çevirmeyi başarmıştır. Poneman, Nirvana’nın yenilenmiş hali için “Grohl, dönemin en iyi rock davulcularından biriydi ve ‘Smells Like Teen Spirit’ o olmasaydı böylesine etkileyici olamazdı” der. Bu gösteri sonrasında underground müzik piyasasında gerçek anlamda isimlerini duyuran grup nihayet 30 Nisan 1991 tarihinde Geffen Record ile anlaşma imzalar. Bu anlaşmanın gerçekleşmesinde gizli birinin daha parmağı vardır. O da Sonic Youth grubunun solist/gitaristi Kim Gordon… Hole grubunun ilk albümünün prodüktörlerinden biri olan Gordon, bu dönemde David Geffen’e Nirvana hakkında bolca kulis yapar ve başarılı olur. Anlaşma sonrasında kendilerini güvence altına aldıklarını düşünen grup, peşin olarak 287 bin dolar alır ancak bu paranın da keyfini süremez. Anlaşmaları henüz bitmediği için Sub Pop Records’a yüklü bir miktar ödeyen grup paranın geri kalanının çoğuyla da yasal suçlarının cezasını öder ve borçlarını kapatır. Ama bu durum bile mutluluklarını bozamaz. İstedikleri plak şirketiyle çalışabilmenin hazzı her şeyden üstündür.

BÖLÜM 2

2 Mayıs 1991, Los Angeles Nevermind dönemi açılır: Stüdyoda gergin bekleyiş Nevermind albümünün hazırlıkları başlar başlamasına ancak bu kez kayıtların Madison Stüdyoları’nda değil, Los Angeles’taki Sound City Stüdyolarında yapılmasına karar verilir. Özellikle 70’lerden itibaren rock dünyasının birçok ismine ev sahipliği yapmış bu stüdyo grup için de oldukça heyecan vericidir. Grohl, yıllar sonra bile o günleri heyecanla anlatır: “Aylarca her gün kahrolası sözleri tekrarlamıştık. Los Angeles’taydık, kısıtlı zamanımız vardı ve bu albümü David Geffen Records için hazırlıyorduk. Hatırlıyorum da hepimizin tek istediği şey herkesin zamanında o odanın içinde olmasıydı.”

Prodüktörleri Butch Vid de onlardan daha sakin değildir. Vig, ilk prodüksiyonunu yaparak kariyerinde önemli bir adım atmak istediğinden Nirvana’nın heyecanını bambaşka bir cephede kendisi de yoğun bir şekilde yaşamaktadır.
Hem kendisi hem de grup için yoğun bir heyecan içinde olsa da dinlediği müzikten gayet memnundur. “Smells Like Teen Spirit’i provalarda dinlerken terlemey başlamıştım çünkü gitar ve bas soloları o kadar gürültülü ve inanılmazdı ki yerimde duramıyordum” der o günler için Vig… 1990’ın Nisan ayında henüz davullarda Chad Channing varken Vig, Nirvana ile yedi şarkı kaydetmiştir. Bu kez karşısında bambaşka bir Nirvana vardır. Bu yüzden her şarkı tekrar kaydedilir. Bir sene öncesinde Channing eşliğinde hazırlanmış “Breed” (orijinal adı Imodium), “n Bloom”, “Lithium” ve “Stay Away” (orijinal adı play to play) ve “Polly” de içlerinde olmak üzere toplam 11 şarkı hazırlanır. Nirvana için müzik cephesi her anlamda tatmin edici bir yol izler. Prodüktör ekibi de gidişatın umut verici olduğunu düşünür. Ancak Cobain’in ruh hali bir türlü dengeye oturamaz. Albüm heyecanını yoğun bir şekilde yaşanmasına rağmen Vig, onun o günlerde bile oldukça depresif olduğunu gözlemler: “Şarkılar çalarken yarım saatliğine normal bir insan olur ama sonrasında yine köşesine çekilir ve kapanırdı.” Hiç geçmeyen bir karamsarlık modunda olan Cobain,bunalım anları haricinde gitarı eline alır ve ruh halini bir kenara itip içindeki nefreti kusmaya başlar. Bir gün provalar sırasında “Lithium” u çalarken grup arkadaşlarını bile tedirgin edecek şekilde sert bir görüntü sergiler ve sonunda olan olur. Sadece birkaç Nevermind baskısında bulunan “Endless, Nameless” adlı şarkıyı çalarken gitarı parçalar. Vig, onun içindeki nefretin böyle dışarı çıktığını, dolayısıyla sahip olduğu tek solak gitar olsa da önemsemediğini ve bu yüzden kırdığını söyler. Bu kayıtlar sırasında çok da keyifli bir durum değildir. Ertesi gün Vig ve diğer Nirvana üyeleri bütün günlerini solak bir Mosrite gitar aramakla geçirirler.

Son dakikaların adamı Kurt

Cobain, hayatının hiçbir döneminde sorumsuzluğu konusunda arkadaşlarını şaşırtmaz. Stüdyo aşamasına gelmiş bile olsalar şarkı sözleri hiçbir zaman tamamlanamaz. Hep “son dakika”ların adamı olan Cobain, hayatındaki her şeyden çok müzikal yeteneğine güvenir. “On A Plain” in sözleri de bu mantıkla dalga geçerken ortaya çıkar. Beste hazırdır ve Cobain “şarkıya sözsüz başlayacağım” der. Gülerek şarkıyı birkaç kez tekrarlarlar ve sonunda Cobain “Kahretsin ne bok yemeye çalışıyorum ben?” diyerek sözleri bir anda kağıda döker. Aslında bu durum sadece “On a Plain” için geçerli değil…

İlk röportajından birinde Cobain, “birileri gelip de bana ‘bu şarkıda ne demek istiyorsun?’ diye sorduğunda şarkının adı üzerinden bir şeyler geveliyorum çünkü şarkıların çoğunu stüdyoda yazdığımdan ne demek istediğimi bilmiyorum” diyerek samimi bir itirafta bulunur.

17 Mayıs 1991, Portland, L.A.: “Courtney, vücudunuza yayılan bir zehir gibidir”
Los Angeles dönemi Nirvana’nın en başıboş zamanıdır ve yaşamadıkları hadise kalmaz. Novoselic’in Laurel Kanyonu’nda alkollü otomobil kullanmaktan yakalanması belki de sonradan en gülünç buldukları hikayeleridir. Novoselic, o gece 16 saatini hücrede geçirirken, Cobain ve Grohl tuttukları daireye kadar 12 Km. yol yürümek zorunda kalırlar. O günlerde başlarına enteresan bir olay daha gelir. Belki bu sadece Cobain’in değil, bütün grup elemanlarının hayatını bir ölçüde etkileyecektir.

17 Mayıs 1991’de Nirvana elemanları, favori gruplarından biri olan Butthole Surfers’ı izlemeye 1000 metrekarelik bir tiyatro salonu olan Hollywood Palladium’a gider. Bir ay öncesinde yayınladıkları “Pioyhgd” (Hintçe de “sana söylemiştim) adlı albümlerinin ilk konserlerinden birini veren Butthole Surfers, o geceki performanslarıyla herkesin aklına kazınır ancak Cobain’in gece sonunda aklında kalan bir şey daha vardır: Gelecekteki karısı Courtney Love.



Aslında bir çok gazeteciye göre ilk karşılaşma değildir. Love bir röportajında Cobain’i ilk olarak 1998’de bir konserde izlediğini söyler.Birçok arkadaşı da ilk olarak 1989’da Portland’da tanıştırıldıklarını… Ancak çift yıllar sonra beraber verdikleri bir röportajda ilk tanıştıkları gecenin 1991 Butthole Suffers konseri olduğunu doğrular. Gece boyunca uyuşturucudan müziğe, kariyer planlarından ilişkilerine kadar her şeyden bahseden çift gecenin sonuna yaklaştıklarında yollarına ayrı ayrı devam eder. Cobain, ayrıldıktan hemen sonra bu cazibeli kadına telefon açar ancak buluşmaları aylar sonra gerçekleşir. Tipik bir balık burcu olduğunu, bu yüzden de uzun süreli ilişkileri tercih ettiğini ve ayrılık acısını kolay kolay üstünden atamadığını söyleyen Cobain, bu dönemde biten bir ilişkinin acısını çeken bir adamdır. İstediği son şey yeni bir ilişkiye girmektir.



Ama yıllar sonra bu ilk karşılaşmaları için şöyle der: “Courtney, vücudunuza yayılan bir zehir gibidir. Her ne kadar bir ilişki istemesem de ondan hoşlanmıştım ve onu düşünmekten kendimi alamıyordum.” İlk telefon konuşmasından sonra geçen aylar süresince de onu görmemek için elinden geleni yapar. Hatta –kendisine göre- tipik bir rock’n roll’cunun yapacağı gibi kendini günlük ilişkiler, alkol ve uyuşturucuya vermeye çalışır. Ancak durum hiç de istediği gibi gitmez.

29 Mayıs 1991, Jebberjaw Club Los Angeles: Hiç yumuşamak istemediler
Nevermind kayıtları esnasında konserlere ara verilmez. Los Angeles günlerinde küçük bir bar olan Jabberjaw Clup’da şlk kez “On a Plain”i ve iki gün öncesinde kayıtlarını bitirdikleri iki yeni şarkıyı daha çalarlar. Bu esnada stüdyo kayıtlarında da tamamlanması gereken son bir aşama kalmıştır. Prodüktör Vig ve grup üyeleri şarkıları mixlemek için birkaç gün daha stüdyoda kalır. Ancak yapılan mixlerden hiçbiri memnun değildir. O yüzden bunları kendileri dışında birinin daha dinlemesini ister ve R.E.M ile yaptığı çalışmalarla da tanınan Scott Litt ve Ed Stasium’u ararlar. Cobain bu iki güçlü ismin müziğini dinlemesine sevinir ancak bu kez de Nirvana’yı diğer soft rock gruplarına benzeteceklerinden korkar. Uzun tartışmalar sonucunda Cobain’in istediği olur ve Slayer’in 1990’da yayınlanmış olan “Seasons in the Abyss” albümünün prodüktörlüğünü yapan Andy Wallace’la çalışmaya karar verirler.



Mükemmeliyetçi yapısıyla tanınan Cobain, bir türlü yapılan işlerden memnun olmaz. Wallace, mix aşamasında grubun “azgın” şarkılarına son derece özenli bir cila atar. Grup elemanları, “elit”, “temiz” ve “yumuşak” görünmekten korksa da ortaya çok başarılı işler çıkar. Grohl, “tek istediğimiz bu albümün bir an önce çıkmasıydı. O yüzden artık boşvermiştik” der ancak Cobain albüm piyasaya çıktıktan birkaç hafta sonra yaptığı bir ropörtajda Wallece’ın mixlerle şarkıları çok yumuşattığından yakınır fakat albümün bir an önce raflardaki yerini almasını istediği için buna itiraz etmez. Stüdyo aşaması yorgun ve gergin mix aşaması ile son bulur. Artık Geffen Records’un başı Mark Kates tarafından dinlenmesi gerekir. Heyecanı yüzlerinden okunan Nirvana elemanları, prodüktör Vig ve Kates bir araya gelir ve albümü baştan sona dinlerler. Kates, gün sonunda bu albümün başarılı olacağını ve çok satacağını tahmin ettiğini söyler ancak Cobain’in ölümü sonrasında “müzik tarihini değiştireceğini düşünmemiştim” diyerek bir iltifatta bulunur.
Tek şey dışında her şey tamamdır: Albümün ismi henüz bulunmamıştır. Grup arkadaşlarının önerilerini beğenmeyen Kurt, kendi önerilerini de sevmez. Dolayısıyla son dakikaya kadar albümün adı konmamıştır. Cobain, belki de tam bu anda Nirvana’nın kuruluş aşamasından o güne dek yaşadıklarını, amatör günlerini, heyecanlarını düşünür. Sonunda “herkes her gün ‘boşver’ diyor sonra da ya eline bir kutu boya sprey alıp duvarlara yazı yazıyor ya da bir grup kuruyor” diyerek albümün ismini “Nevermind” koyar. Çünkü ona göre söyleyecek sözü olan ancak laf anlatmaktan yorulan herkes gün içinde binlerce kez “boşver” der. Albümün ismi bir anlamda Cobain’in hayat felsefesini doğrulamaktadır. Sonunda bir şeyleri değiştireceğini ya da hiç etkilemeyeceğini bilse de onun için önemli olan tek şey müziğini özgürce yapmaktır… Bu yüzden de herkese ve her şeye “boşver” demek albümün özeti olur…

Olumsuzluk her şeye hakim
Henüz 20’li yaşlarının başında 3 genç için oldukça heyecan verici olan bu dönemde bile negatif enerji her şeye hakimdir. Cobain’in çocukluk dönemi haricinde hayatının her döneminde hüküm süren anne ve babasının boşanması sonrasında hızla artan depresif ruh hali, en keyifli anlarında bile kendini gösteren bir virüstür. Üstelik bu karamsar ruh halinden sadece kendisi değil, grup arkadaşları da etkilenmektedir. Nirvana elemanlarından hiç biri “Nevermind”ın gerçek bir başarı elde edeceğine inanamaz. Kendini sadece başarısızlığa hazırlayan grup elemanları albümün ham halini dönemin en iyi kadın Punk’larından biri olan Donita Sparks’a dinletir. Fikirlerine çok değer verdikleri müzisyenin kendilerini üzmemek adına nazikçe “hoş olmuş” demesini bekleyen genç müzisyenlere Spearks, “çocuklar siz bu albümle patlarsınız” der. Buna rağmen yine de Grohl’un tek düşündüğü evin yakıt parasını, kirasını ve günlük sigara parasını çıkartabilmektir. Oysa Sparks gelecekte onları daha büyük şeylerin beklediğini o gün anlamıştır.

29 Temmuz 1991, Olympia: Kapağa sansür
Efsanevi Nevermind kapağı da bu günlerde tasarlanır. Albüm kayıtlarının tamamlanma aşamasında bir gün Cobain ve Groghl evde televizyonda suda doğum yapan kadınlarla ilgili bir belgesel izlemektedir. İki arkadaş gördükleri sahnelerden çok etkilenir. Cobain, albüm kapağında bu fikri kullanmayı önerir, arkadaşları da orijinal bulup onaylarlar. Olta ve “L 94998746 B” seri numaralı bir dolar fikri de yine kendisinden gelir.



Böylelikle son derece yaratıcı bir kapak tasarımı elde edeceklerine inanırlar. Ancak Geffen, bu projede yer alan ve o dönemde 3 aylık olan Spencer Elden’in çıplak görüntüsünden tedirgindir. Gizli pedofillere malzeme çıkartmak istemediğinden alternatif bir kapak tasarımı daha hazırlanır. Ancak Cobain reddeder. Sadece bebeğin penisini bir çıkartmayla kapatmalarına izin vereceğini, aksi taktirde hiçbir kapak tasarımına onay vermeyeceğini söyler. Böylelikle 2003 yılında VH1’ın tarihin en iyi albüm kapaklarında üçüncü sırayı alan “Nevermind” sansürsüz bir şekilde basılır.

BÖLÜM 3
…ve artık love zamanı

Ağustos 1991, Londra: Courtney’nin Cobain kulisi
Müzik tarihinin en çok tartışılan kadın rock yıldızı sıfatıyla anılan Courtney Love ve henüz ilk albümünü yapma hazırlığı içinde olan Hole grubu üyeleri, Londra’nın batısında bir ofiste müstakbel albümlerinin ilk röportajlarını vermektedir. Henüz küçük yaşta parçalanan ailesinin onun üzerinde yarattığı sorunlar, babasının kendisine daha beş yaşındayken uyuşturucu verdiği, alışveriş merkezlerinden çaldığı tişörtler dolayısıyla hapiste yattığı günler, Echo&The Bunnymen’in bir dönem gitaristliğini yapan Michael Mooney’nin erkek arkadaşı olup olmadığı gündeme oturmamıştır.
Bilinen tek gerçek, Courtney Love’ın müzik hayatının o günlere dek çok da yolunda gitmediğidir.
İlk olarak 1985 yılında Faith No More’a katılan genç kadın, grubun klavyecisi Roddy Buttom’ın iddialarına göre otoriter karakteri yüzünden grubun eşitlikçi havasını bozar ve bu yüzden kısa zamanda kovulur. Sonrasında “Sugar Baby Doll”, The Pagan Babies”, “Babes in Toyland” gibi bir çok projede yer alır ama bir çoğundan yine kendi isteği dışında çıkarılır. Çareyi kendi grubunu kurmakta ve gitar çalmaya başlamakta bulur ve Eric Erlandson’la Hole grubunun temellerini 1989’da atar. İki sene boyunca amatör single çalışmaları yapan Hole, 1991 yılında Kim Gordon’ın prodüktörlüğünü yapacağı “Pretty on the Inside” ile ilk ciddi albüm projesine adım atar. Albüm başarılı olacaktır olmasına ancak bunun gerçek nedeninin Hole’un iyi bir grup olmasından mı, işin içinde Kim Gordon’ın olmasından mı, yoksa Courtney’nin Cobain’le olan ilişkisinden mi kaynaklandığına dair kimse net bir hükme varamaz.

Courtney Love: “O’nu mutlaka kapmalıyım”
Ağustos ayının ilk günlerinde Nirvana, ikinci albümlerinin gergin hazırlığı içindeyken, Hole grubu da ilk albüm heyecanını gazetecilerle paylaşmaktadır. Londra’ya grup olarak ilk gidişleridir ve buradan sonra gidecekleri ülkelerin sayısını kendileri bile bilmemektedir.



Yöneltilen soruları grubun sözcüsü niteliğinde sadece Love cevaplar ve daha ilk tanışmalarında gazeteciler nezdinde sivri ve ilginç kişiliğiyle dikkat çeker. Röportaj boyunca ilgisiz bir şekilde konuşan ve camdan dışarıyı izleyen Love, sokaktan Sinead O Connor’ın geçtiğini görür ve camdan dışarı sarkarak “Hey Sinead, burcun ne? Bu arada bebeğin çok güzel” diye bağırır. O’Connor, kendisini tanıyıp tanımadığını hatırlamaya çalışarak bir süre ona bakar ve gülümseyerek yoluna devam eder. Love gazeteciye döner ve “Peki ya sen ne dinliyorsun bu ara?” der. Gazeteci henüz resmi olarak piyasaya çıkmamış ama ön baskıları yollanmış olan “Nirvana’dan başkasını dinlemiyorum” diye cevaplar soruyu… Love heyecanla “Nevermind sende var mı?” diye bağırır ve hızlı hızlı konuşmasına devam eder. “Onların yeni albümüne sahip olduğuna inanamıyorum. Gerçekten müthişler değil mi? Kurt bence bir dahi. Onu bulmalı ve bunu nasıl becerdiğini öğrenmeliyim. Onu mutlaka kapmalıyım.”

17 Ağustos 1991, California: Video çekimlerinde Cobain ruhunu Aynı günlerde Nirvana, Nevermind albümünün çıkış şarkısı olan “Smells Like Teen Spirit”in videosunu çekmeye hazırlanmaktadır. Aylarca üzerinde çalıştığı, günlüklerine senaryo alternatifleri not eden Cobain, nihayet konsepti kesinleştirmiş ve California GMT stüdyolarında yerini almıştır. 1992 yılında MTV Video Music Awards’da “En İyi Çıkış Yapan Sanatçı” ve “En İyi Alternatif Grup” ödüllerini kazandıran ve Guinness Rekorlar Kitabı’na, “MTV Europe kanallarında en çok gösterilen video” olarak tarihe geçen videonun senaryosu, aynen şarkı sözlerinde olduğu gibi Cobain Ruhunu yansıtmaktadır. Cobain, eski sevgilisi Tobi Vail’e yazdığı ancak hiç göndermediği mektubunda “Bir lisenin gösteri salonunu düşün… Anarşist gibi görünen ponpon kızlar üzerinde okul formaları, ellerinde silah ve çiçeklerle öğrencileri coşturacak. Bir yandan da onlara para, mücevher ve Andrew Dice Clay kasetleri atacak ve sonra biz onları yakacağız. Sonunda herkes binadan dışarı koşarak kaçacak. Ah, yoksa Twisted Sister bunu daha önce yapmış mıydı? Diye yazar.
Justin Timberlake’in en popüler şarkılarından biri olan “What Goes Around”a çektiği video ile mesleğinin doruk noktasında olan bir yönetmen Samuel Bayer için Smells Like Teen Spirit ilk deneyim olacaktır. Kafasında bir dolu fikri olan ama Cobain’le aynı vizyonda olmamanın sıkıntısını yaşayan yönetmen, önce senaryodan silahları çıkarır, daha sonra da para yakma olayını reddeder. Yarım şişe viski içtikten sonra Cobain’le senaryo konusunda sıkı bir tartışmaya girer ancak başarısız olur. Sonuçta Cobain’in dediği olur ve birkaç değişiklikle herkes için orta yol bulunur.

23 Ağustos 1991, Reading Festivali: Prömiyer
Sadece Galler için değil, dünya Rock müziği için de önemli bir gösteri alanı olan Reading Festivali, 1991 yılında da önemli gruplara ev sahipliği yapar. Cobain’in idollerinden biri olan Iggy Pop ve bir diğer sevdiği grup Sonic Youth o akşam müzik severleri dağıtmaya hazırlanır. Cuma günü öğleden sonra program başlar. Genç kız hayranları tarafından sıkıştırılan “Silverfish” ve “Chapterhouse” arasında kalan Nirvana alkışlar arasında sahneye çıkar.1988 yılından beri grubun basın danışmanlığını yapan Anton Brookes, o günü “Reading sonrası Nirvana’yı önceden tanıyanlar dahil ‘bir dakika, bu çocuklara dikkat etmeliyiz demişti’ diye anlatır. Nirvana prömiyerinde öyle bir performans sergiler ki tüm gözler onlara çevrilir.

16 Eylül 1991, Beehive Records/Seattle: Albüm kuyruğunda yüzlerce insan Nevermind albümünün ilk gösterimi Reading’te yapıldıktan hemen sonra, grup çıkış noktası Seattle’a geri döner. Bu kez onları güzel bir sürpriz beklemektedir. Albümün ön satışının yapılacağı ve kısa süreli bir performans sergileyecekleri Beehive Records ofisine vardıklarında, kapıda albümlerini satın almak için bekleyen uzun bir kuyruk vardır. Albümün daha çıkmadan insanlar üzerinde bu kadar etki yatarmış olması onları şaşırtmakla kalmaz, Geffen’i de hazırlıksız yakalar. Mark Kates’in açıklamasına göre 35.000, resmi rakamlara göre 46.251 kopya dağıtılır ancak bu bile yeterli olmaz. Kuyruğu hayal edebiliyor musunuz?

Daha bir sene öncesinde en yakın arkadaşı Novoselic’in evinin kırık dökük koltuğunda oturup “hayatımın en büyük hayali büyük bir rock star olmak” diyen Cobain, bu cümleden sonra arkadaşlarını da kendisini de histerik bir gülme krizine sokmuştur. Ruhu bedeni kadar hassas olan Cobain için tüm bu gelişmeler ve hız, bir rüya gibidir. Novoselic, aslında her şeyin Beehive Records ofislerinde başladığını söylüyor: “Hiçbirimiz eskisi gibi değildik. Kurt, daha o günlerde her şeyden elini eteğini çekmişti. Bu taşıyabileceğimizden çok daha fazlaydı.” Ona göre erken gelen şöhret grubu kötü sarsar.

24 Eylül 1991, Boston: Boyunu aşan hayaller diyarı
Albümün hem ABD hem İngiltere’de dağıtımı başladıktan dört gün sonra Nirvana, Kuzey Amerika’ya turneye gider. Her şey daha da zorlaşır. Amatör zamanlarında olduğu gibi günlük programlarını kendileri yapamaz hale gelmişlerdir. Her gün önlerine, yapmaları gereken röportajların ve katılmaları gereken radyo programlarının bulunduğu listeler konur. “Nevermind” ile yakaladıkları çıkışı promosyonla desteklemek zorundadırlar ama Cobain’in buna aşırı tepkisi vardır. O yüzden de turne boyunca bulunması gereken hiçbir noktada bulunmaz. Grohl ve Novoselic, Nirvana’yı temsilen her yere onsuz gider. Bu arada Cobain, kısa süreli macerası Mary Lou Lord ile zaman geçirmektedir.
Yokluğuna rağmen ünü bir şekilde her yere yayılır. Reading festivali sonrası İngiliz müzikseverler tarafından çok sevilen Nirvana, daha ilk haftasında İngiltere’de en çok satanlar listesine 34. sıradan giriş yapar. Bu arada ABD Top 200 listesinin zirvesine giden yolda herkesin yüzünü güldürür. Bir tek kişi hariç: Kurt Cobain…

12 Ekim 1991, Chicago: Nirvana’nın resmileşen üyesi “Courtney Love”

Dünyayı kasıp kavuran “Smells Like Teen Spirit” listelerde hızla yükselirken diğer cephede bambaşka olaylar yaşanmaktadır. Aylar öncesinde Cobain’in bir gecelik flört yaşadığı Courtney Love, o günlerde beraber olduğu Smashing Pumpkins solisti Billy Corgan’ı görmek için Los Angeles’tan Chicago’ya uçar. Bir ayrı, bir barışık giden ilişkilerine yön vermek amacıyla geldiği Chicago’ya vardığında onu kötü bir sürpriz karşılar. Erkek arkadaşının dairesine vardığında Corgan’ın diğer kız arkadaşıyla tanışır ve bu ilişkiye artık son vermesi gerektiğini anlar.

Evden hızla çıkar ve taksi tutarak “Cabaret Metro” denilen konser alanına gider. Ne tesadüftür ki o gece Cabaret Metro sahnesinde Nirvana çalmaktadır. Love, konserin son 15 dakikasına yetişir ancak hikaye burada bitmez. Konser sonrası yapılan partide Love, Cobain’in üstünde küçük bir battaniye ile uyuduğunu görür. Araya giren zamana rağmen aralarındaki elektrik ikisini de etkisi altına alır. Çift, gece sonunda Cobain’in Grohl ile paylaştığı daireye döner ve birkaç gün evden çıkmazlar. Grohl, aniden başlayan bu ilişki karşısında şaşkındır. Onları yalnız bırakmak için ses teknisyenleri Craig Montgomery’nin evine taşınır. Cobain ve Love, Chicago’daki konser sonrası resmi olarak ilişkilerine başlar.

4 Kasım 1991, Bristol: Beklenmedik Konuk
Bu güne dek yaşadığı bütün ilişkilerinde çevresi tarafından yapışkan aşık sıfatıyla anılan Cobain, yeni ilişkisine adapte olmaya çalıştığı günlerde bir yandan da albüm konserleri için ülke ülke gezer. Bu kez Bristol’a giden grubun ilk konseri sonrasında sahne arkasına gelen bir izleyici karşısında çok mutlu olur. Boston’da kısa süreli bir macera yaşadığı Mary Lou Lord kapıdadır ve Courtney Love’ın varlığından hiç mi hiç haberdar değildir.

8 Kasım 1991 Londra: Televizyonlarda ilk canlı gösteri Bristol sonrası ilk durakları Londra Channel 4 Stüdyoları’dır. İngiltere’nin en büyük TV kanallarından biri olan Channel 4’da verdikleri konserde ilk kez canlı canlı “Smells Like Teen Spirit”i söylerler. Ancak programın yapımcıları da dahil olmak üzere saatlerce onları bekleyen kalabalığı şaşkına çeviren bir olay yaşanır. Cobain, müzik dünyasını birbirine katan hiti söylemeden hemen önce mikrofona yaklaşır ve “Buradan söylemek isterim ki duygu dolu pop grubu Hole’un solisti Courtney Love, dünyadaki en iyi sekstir” diye bağırır. İlişki dünya nezdinde böylece tanınır. İki gün öncesinde beraber olduğu Mary Lou Lortd da dahil olmak üzere…

Bu gösterinin sadece 20 gün sonrasında “Nevermind”, İngiltere’de altın, A.B.D.’de platin plak kazanır. Bu arada Cobain, bir televizyon programına Novoselic ve Grohl olmadan katılır ve eski kayıtlar eşliğinde canlı şarkı söyler. Bu single bir sonraki hafta listelere girince tartışma başlar: Cobain mi daha ünlü yoksa Nirvana mı?

6 Aralık 1991, Londra: Courtney Love Cobain…
Evlerinden çok uzakta, Londra’da albümün promosyon işleri için koşturan Nirvana ekibinin artık resmi olmayan dördüncü bir üyesi daha vardır. Her adımında onu takip eden Courtney Love, Londra’da da Cobain’in yanıbaşındadır. İlişkileri başlayalı henüz iki ay olsa da bir konser dönüşü otel odasında yatağa uzanır ve evlenmeye karar verirler. Bu kararı hemen uygulamaya geçirmeseler de ilişkilerine resmiyet kazandırmayı ikisi de delice arzulamaktadır.

BÖLÜM 4: Şöhretin karanlık yüzü

27 Aralık 1991, Los Angeles: Karşı konulamayan bağımlılık…

1991’in son günlerinde Nirvana, bir süre sonra çok sıkı iki rakip olarak gösterileceği Pearl Jam ile aynı sahneyi paylaşır. Los Angeles’ta çok büyük bir arenada verilen konserde grunge müziğinin kendilerinden önceki ismi Pearl Jam haricinde Red Hot Chili Peppers’da vardır. Bu konser, “iki büyük grup altında ezilecekler mi” diye merak edenlere adeta bir cevap olur. 16 bin kişinin canlı izlediği konserde Nirvana, yine aynı hitle farkını belli eder. Ancak Cobain, konser öncesinde verdiği ropörtajda konuşurken sürekli durakladığı, kafasını salladığı ve anormal mimikler yaptığı için gazetelere manşet olur.

Ertesi gün herkesin dilinde Cobain’in uyuşturucu bağımlılığı vardır. Ergenlik döneminden itibaren alkole ve uyuşturucuya olan tutkusu son zamanlarda tehlikeli boyutlara ulaşmış, her fırsatta uyuşturucu kullanmanın insanı ne kadar “etkisiz” ve “anlamsız” hale getirdiğini söylese de kendi hayatında bunu uygulamaya geçiremediğini herkes görmüştür. Kendisini eleştirenlere bahane olarak midesindeki ağrılardan kurtulmak için eroine başvurduğunu söyler. İnanırsanız tabii.. Grubun milyonlar sattığı ve popülaritesinin doruk noktasına ulaştığı bu dönemde Kurt Cobain’in Courtney Love’dan başka ikinci saplantılı aşkı da uyuşturucudur. Bu iki saplantı da hem diğer Nirvana üyelerini, hem de dinleyicilerini aşırı derecede huzursuz eder.

11 Ocak 1992, ABD: Gündeme oturan şok haber
İşler Cobain cephesinde karanlık bir hal alırken, grup için oldukça şaşaalı bir dönem yaşanmaktadır. İkinci platin ödülünü alan ve sadece Noel’i takip eden hafta 375 bin satan Nevermind, Billboard listelerinde bir numaraya oturarak Michael Jackson’ı “Dangerous” albümüyle tahtından indirir. Bu arada her gün yeni bir çekime koşturan Cobain’in yeni fotoğrafları basında yer aldıkça uyuşturucu bağımlılığı tartışmaları da yükselir. Bir gün Cobain ve Love’ın otel odasına giren Grohl, “İlk kez orada aklım başıma geldi. İkisi de sürünüyordu ve kaymışlardı. Çok iğrenç görünüyorlardı” diyerek Cobain’in hayatını eleştirir. Bu gerginlikler Nirvana üyelerinin aralarını açmaya başlarken gündeme yeni bir haber oturur: Courtney Love hamile!

24 Şubat 1992, Hawaii: Düğünle gerilen ipler
Hamilelik haberi Cobain’i çok mutlu eder. Aylar öncesinde konuşulan nikah töreni planları hız kazanır ve çift 24 Şubat 1992’de Hawaii’de evlenir. Bu beraberlikten başından beri hoşnut olmayan dostlarından bazıları Cobain’i yalnız bırakmamak için törendedir. Ancak Chris Novoselic nikaha katılmaz. Böylece Nirvana elemanları arasındaki gerginlik su yüzüne çıkar… Cobain, Novoselic’in uzatmalı sevgilisi Shelli’nin düğüne gelmesini istemez. Çünkü Shelli ve birkaç arkadaşının Love hakkında dedikodu yaptığını duymuştur. Courtney Love’ın hamileliği sırasında uyuşturucu kullanmasıyla ilgili haberlerin tepe noktasına ulaştığı bir dönemde Cobain, en yakın arkadaşlarının bile basına haber sızdırdığı paranoyasına kapılmıştır. Novoselic, kız arkadaşının istenmediği törene kendisi de katılmaz. Grohl, şahit olarak yerini alsa da yıllar sonra “hiçbir şey eskisi gibi değildi” diye açıklama yapar…

7 Nisan 1992, Seattle: Şöhretle gelen dargınlıklar
Düğün sonrası Novoselic ve Cobain’in arası iyice açılır. Yıllardır aynı hayallere sahip ve Nirvana’nın temellerini beraber atan iki yakın arkadaşın ilişkisi Courtney Love’ın varlığıyla kopmaya başlar. İkili grup çalışmaları haricinde bir araya gelmemeye özen gösterirken, dostlukları da “Nevermind” ve “Courtney” öncesi ve sonrası olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Aralarındaki bağ sadece iş ilişkisine döner. Derken Kurt, grup arkadaşlarına bir darbe daha vurur. Avukatlarıyla görüşür ve şarkı sözlerinin hakkını tamamen üstüne almak istediğini bildirir. Bugüne dek aralarında asla konuşulmayan şeyler avukatlar aracılığı ile diğer üyelere bildirilir. Şaşkınlık ve hayal kırıklığı su yüzüne çıkar. Novoselic ve Grohl daha bu haberin şokunu üzerlerinden atamadan avukat Rosemary Caroll’dan bir haber daha gelir. Eğer Novoselic ve Grohl, bu anlaşmayı kabul etmezse Cobain, grubu dağıtmakta kararlıdır. Love’ın hayatlarına girmesiyle başlayan soğuk rüzgarları soğukkanlı tavırlarıyla geçiştirmeye çalışan grup üyeleri çaresiz anlaşmayı imzalar. Ancak kimi özel konuşmalarda Cobain’in asla böyle şeylere takılmayacağını, bunların ancak Courtney Love’ın direktifleri doğrultusunda yapıldığını anlatırlar.

Dönemin gençlik dergilerinden Sassy Magazine ile yaptıkları bir röportajda Cobain’in “Bunu söylemek insanı utandırabilir ama gözlerim aşkla kamaşmış durumda. Aslında grubu bırakabilirim ama anlaşmam var” demesi de durumun ciddiyetini gösteren önemli bir açıklama olacaktır…
Cobain’in evliliği, bekledikleri bebek ve grup arasındaki soğuk hava haricinde önemli bir sorun daha vardır: Cobain’in bağımlılıkları.
Bir keresinde morfin verilerek yarım saat içerisinde hastaneden taburcu edilen Cobain’in basın sözcüsü, CNN ve The Sun gazetesine verdiği açıklamalarda uyuşturucu problemini yalanlar ve ülser problemi yaşadığını iddia eder. Ancak söylediklerine kendisi bile inanmaz… Cobain’in artan fiziksel ağrıları ve Courtney Love’ın erken gelen krampları yüzünden Nirvana, Avrupa Turnesini tamamlayamadan A.B.D.’ye dönüş kararı alır.

Cobain’e bebek dopingi

Hiç kuşkusuz Love’ın erken kramplarının tek nedeni hamileliği sırasında ağır dozda uyuşturucu kullanmaya devam etmesidir. Basın ne kadar üstüne gelirse gelsin, Love kendi bildiğini okur. Kendisi gibi bağımlı olan Cobain ise doğuma iki hafta kala “Hastaneden çıktığımız gün bu kadını kendi ellerimle öldüreceğim” der. Herkes gibi o da endişelidir ancak bebek 18 Ağustos 1992 tarihinde şans eseri sağlıklı bir şekilde dünyaya gelir. Uzun süredir ilk kez Cobain’in yüzünü güldüren bu minik kız çocuğuna bir de isim bulmak gerekmektedir.

Cobain, gençlik yılları boyunca hayranlığını gizlemediği The Vaselines grubunun solisti Frances McKee’nin ilk ismini verir kızına… İkinci ismin ise daha ilginç bir öyküsü vardır: Ultrasonda bebeği ilk kez gördüğünde fasulyeye benzeten Cobain, kızının ikinci ismini de “Bean” yani Fasulye koyar. Yeni gelen bebek herkes üzerinde olumlu hava estirmektedir ancak gazete manşetlerine yine büyük bir olumsuzlukla çıkar: Courtney Love’ın doğumdan hemen önce Vanity Fair dergisine sadece kombinezonuyla poz verdiği röportajdan sonra hamileliği sırasında uyuşturucu kullandığı kesinleşir. Love damgalanmıştır: “Tarihin en kötü annesi!”

Doğum sonrasında Los Angeles çocuk servisi bebeğin tüm yetkisini Courtney Love’ın üvey kardeşi Jamie Rodriguez’e verir. Uzun süredir kendisini ilk kez iyi hisseden Cobain’in bu haber sonrası değişmeye çabaladığı görülür.

Kızını geri almak için hemen yasal yollara başvuran efsane müzisyen, uyuşturucu rejimine girer ve bebeğin vekaletini kaptırmamak için 30 günlük bir rehabilitasyon sürecini kabul eder. Herkes şaşkındır… Neden mi? Çünkü Cobain tedavisini başarıyla atlatır… Etrafındaki tüm umutsuz insanlar, bu kötü günlerin geçici bir süreç olabileceğine inanmaya başlar.

Nirvana yenileniyor mu?

Bir taraftan Nevermind’ın başarısı konuşulurken diğer taraftan yaramaz çiftin ne zaman uslanacağı tartışılmaktadır. Grup ise Cobain’in tedavisi sonrasında çıkacağı ilk konser olan 30 Ağustos 1992 tarihli Reading Festivali’ne büyük hırsla hazırlanmaktadır… Gözler Cobain’in üzerindedir tabii ki ve bir sene önceki Reading performansını sergileyip sergileyemeyeceği tartışılır.
Beastie Boys, Mudhoney gibi isimlerin sahne aldığı festivalde inanılmaz bir şov gerçekleşir. Sahneye tekerlekli bir sandalyede çıkan Cobain, hayranlarını şoka sokarken bu sırada Novoselic “arkadaşlarının ve sizlerin de desteğiyle Curt iyileşecek” diye haykırır. Cobain, şarkıya başlar ve daha ilk dizede yere düşer. Seyirciler şaşkınlık ve soru işaretleri içindedir…

Aniden ayağa kalkar ve coşkuyla “Breed” şarkısını söylemeye başlar. Şarkı sonrasında onun iyileştiğine inanmak isteyen kalabalığın çığlıklarını bastırırcasına seyirciye seslenir: “Courtney, hepimiz seni seviyoruz diye bağırın!”

 
 
Myspace Calendar

 
 
 

-----bertarock.tr.gg-----

BU SİTE BERNA ERTEKİN GÖK VE TANAY ERTEKİN TARAFINDAN SİZLER İÇİN HAZIRLANMIŞTIR. SİTEMİZİ ZİYARET ETTİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ. BERTAROCK.TR.GG

-----bertarock.tr.gg-----

 
 
 
Günlük Burç
 
 
 







sitene ekle
Müzik Haberleri
 

http://www.berrock81.tr.gg

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol